Varis Tedavi Merkezi
_webp.png)
Varis nedir?
Basit bir şekilde tanımlanmış olan varis, insanlara özgü bir hastalıktır, özellikle de bacaklarda bir damarın genişlemesi ve uzaması ile karakterizedir. Başka herhangi bir memelide tanımlanmamıştır. Bacaklarda kalbe (alttan üste) kanın taşınmasından sorumlu olan bu sistemdeki genişlemenin nedeni, bacaktaki damarlarımızın kapaklarının işlev bozukluğudur (venöz yetmezlik).
Varisin belirtileri nelerdir?
1. Ödem: Genellikle ayak bileği ve baldırda ödem görülür. Ödem, uzun süre ayakta durması nedeniyle özellikle akşama doğru ortaya çıkar ve sabah kalktığınızda belirgin değildir.
2. Ağrı: Uzun süre ayakta durması nedeniyle gelişen ve bacağına ağırlık veren künt ve derin bir ağrıdır. Ağrı, bacağını yukarı kaldırarak veya bir süre yalan söyleyerek hafifletilir.
3. Kaşıntı: Özellikle renk değişikliği olduğunda ayak bileği içinde ve çevresinde yanma hissi ve zonklama eşlik eden kaşıntı gelişebilir.
4. Gece krampları, yorgunluk ve gerginlik: Bacaklarda huzursuzluk ve özellikle uzun süreli başlangıç veya uzun yolculuklardan sonra ortaya çıkan ayaklarınızı nereye yerleştireceğinizi bilmeme hissi varik belirtileri olabilir.
5. Tromboflebit: Tromboflebit, genişlemiş kemik yapılarının travma sonrası veya spontan pıhtılaşması ve yüzeysel inflamasyon ile karakterizedir. Cilt kızarır, ısınır ve aşırı hassas hale gelir. Kendiliğinden veya tedavi ile kaybolabilir, ancak tekrarlayabilir.
6. Cilt değişiklikleri: Renk değişikliklerinden açık ve iyileşmeyen lezyonlara kadar geniş bir perspektifte değişiklikler meydana gelebilir.
7. Kanama: Aciliyeti oluşturan tek durum budur. Yüksek basınç nedeniyle, varis kanamaları ciddi olabilir. Kanama genellikle yeterli sıkıştırma ile durdurulur.
Varis nasıl teşhis edilir?
Ödem (şişme), cilt renginin değişmesi ve kronik venöz hastalığın klinik belirtileri olan venöz ülserlerin varlığı, venöz hipertansiyonu teşhis yöntemleri uygulamadan teşhis etmek için genellikle yeterlidir. Bununla birlikte, bazı şüpheli durumlarda, tanıyı kesinleştirmek ve kesin nedeni (reflü, oklüzyon veya venöz pompa disfonksiyonu) tanımlamak ve hastalığın kesin yerini ve seviyesini belirlemek için teşhis yöntemleri kullanılır. Bugün, üç ana tanı yöntemi tercih edilmektedir:
1. Ultrason
2. Kontrast venografi
3. Manyetik Rezonans venografi